Don Kafa Don
Saatlerimi çalışarak harcarken ve henüz damla sakızlı muhallebinin tadına doyamamışken, deli düşlere daldım…
Şimdi seninle bir Peyk konserinde olmalıydık. Kafamız güzel , kâh heyecanlı kâh yavaş yavaş sallanarak eşlik etmeliydik gruba. Tüm notaları içimize içimize çekmeli, sindirmeliydik.
don kafa don, öyle feci don ki
atıp bana faça sen miydin kaçan
diye yüksek sesle bağırmalıydık. O coşku ile zıplamalı, biralarımızı kafamıza dikmeliydik. Şarkı bitince de “tekrar tekrar” diye bağırmalıydık. Ne de olsa bunun bis’i vardı daha :)
Konser bitiminde buz gibi istiklal sokaklarında dona dona dolmuşlara koşmalıydık el ele. Gecenin karanlığına karışmalıydık.
Ertesi gün müziğin bütün mucizelerini iliklerimize kadar hissederek (muhtemelen sabah serviste peyk dinleyerek) sıkıcı ve suni ofise gelip ömrümüzden bir günü daha öldürmeliydik.